Hindistandayım…
Çalıştığım şirketin yurtdışı ofislerini WAN sistemine geçirmek üzere başlayan seyahatlerimden ilki Hindistana oldu. Nihayet Hindistan icin start verdik ve Subat in ilk haftasi Hindistan dayım. Gelmeden önce buraya önceden gelmiş olan arkadaşlarımdan bilgi almıştım. Ona göre tedbirli gelmeye çalıştım. Ama her ne kadar birileri birşeyler anlatsada insan kendi görmeden bazi şeyleri kavrayamıyor. birebir tecrübe her zaman daha iyi sonuçlar veriyor.
07 şubat 2006 Istanbuldan Dubai aktarmalı olarak Mumbai ye gitmek üzere AHL deydim. Hava muhalefetinden dolayi 2 saat 15 dk. ucagin..
icinde beklemek zorunda kaldik. 🙂 Nihayet saat 21:20 de uçabildik.
Neyse efendim sonrasında bi kaç pas geçişten sonra nihayet acaip bir şekilde piste indik. Uçaktan çıkıp havalimanın içine girdiğimizde bizi çok ağır bir koku karşıladı. Ve bu koku Hindistan ın hemen hemen her yerinde var.Uzun sure rutubet oluşmuş bir yerin kokusu gibi bir koku var surekli ortalıkta. Insaların tipleri bir garip zaten 🙂 Hava limanının çıkışına geldiğimizde inanılmaz bir kalabalığın olduğunu farkettim. Meğer hacdan dönenleri karşılayan insanlar varmış o nedenle bu kadar kalabalıkmış. Dışarı çıktığımızda
şirketten arkadaşlar almaya gelmişti bizi zaten. Onlarla ofise gitmek üzere yola koyulduk. Trafiğe çıktığımızda esas cümbüşün burada olduğunu farkettik 🙂 Inanılmaz bir trafik var Hindistan da. O kadar kalabalık ki trafik. Trafikte gerekli gereksizne ararsanız var. Otomobil,motosiklet,triporör (Rikshav),Inek,At arabası gibi arabalar, 1950 yıllarından kalmış olan otobüs ve aşırı süslenmiş kamyonlar vs.vs.vs… Tamm bir cümbüş yani. Ver herkes deli gibi korna ya basarak gidiyor. Sürekli korna sesi var yollarda.. Kimse kimseyi takmıyor trafikte kaza olmaması mucize gibi birşey… Değişik bir görünmeyen bir koordinasyon var trafikte. Zaten yabancı birinin araç kullanması imkansiz gibi birşey. Kesin 100 mt gitmeden birine çarparsın. Bırak araç kullanmayı yürümek bile marifet istiyor. Kaldırım diye bir şey yok araçlarla yayalar aynı yoldalar.
İnsanların durumu içler acısı 🙂 Fakiri çok fakir, zenginide karun gibi. İnsanlar yollarda yatıp kalkıyorlar. Ve her türlü ihtiyaçlarını sokakta karşılıyorlar. Banyo, wc vs. 🙂 Inanılmaz pis bir ortamda yaşıyorlar. Nasıl yaşadıklarına şaşmamak elde değil. Adam akıllı bir işte çalışan bile 100 bilemedin 200 dolar anca alıyorlar. İnsan sayısı çok olduğu için her yerde ve her işte insan kullanılıyor. O kadar gereksiz işler için bile insan görevlendirilmiş ki 🙂 bir binaya giriyorsunuz kapısında en az 5 guvenlik gorevlisi, asansore yoneliyorsunuz asansoru birisi cagiriyor sizin yerinize. Sonra asansore binmek icin kapiyi aciyorsunuz oda ne birisi ufacik asansorun icinde oturuyor görevi sizin gitmek istediginiz kata cıkarmak 🙂 Yada yol calismasi yapiliyor, adamın teki yolu kazma iile kaziyor sonra bir digeri bu kazdıklarını kürekle bir kadının kafasında taşıdığı tepsi gibi bir şeye boşaltıyor sonra kadında arkasındı donup bir adım atıyor ve yere boşaltıyor. 🙂 Yani o kadar çok insan varki iş olsun da ne olursa olsun diye çalışıyorlar ve aldıkları paralar inanılmaz düşük.
Buranın para birimi Ruppies. 1 USD 45 Ruppies felan yapiyor.
Burada en çok hoşuma giden şey Rhiksav lar . 3 tekerlekli bildigim triportlerin biraz daha ufagi. Taksi olarak hizmet veriyorlar ve trafikte vızır vızırlar. ÿok ucuz bir yerden bir yere gitmek ortalama 3-5 km. lik bir yere gittiginizde 20 ruppies felan tutuyor. Bir de kamyonlar felaket süslenmiş bir şekildeler. Zaten cok eski ve estetik özürlü kamyonlar hepsi bir de üzerlerinde o kadar çok süs eşyası var ki şöför arada kaynıyor görünmüyor. Tüm araçlarının üstlerinde bir sürü çıkartmalar yazılar mevcut. Her yerde TATA nın araçları ve motosikletleri var genelde. Bir de Honda nın bir sürü aracı var kullanılan.
Mumbai de genelde motosiklet binicise cok fazla. 100-150 cc lik Yamaha YBR tarzında motosikletler var. En fazla kullanılan motosikletler Tata-TVS, Bajaj-Pulsar, Honda-HeroHonda gibi markalar var. Inanması güç ama motosiklete binenlerin hemen hemen hepsi KASK takıyor. Motosikletlerin ğ90 ı kask ve araçlarda emniyet kemeri takıyor.
Haa unutmadan hicbir aracın nerede ise sag sol aynaları yok. olanlarında genelde kapalı… Kullanmıyorlar yani :))
Mumbai de gerçekten kaliteli otellerde var. 5 yıldızlı bir kaç otel var. Ama bayağı pahalı. Aylık 3000-5000 USD arasında fiyatları. Buralarda yemek vs. pek problem olmuyor. ama normal dışarıda yiyecek pek bir şey bulabildigimizi soyleyemem. Zaten bulsakta heryer o kadar piski yemek yemeye insan çekiniyor. Mümkün oldugu kadar dışarıda bir şey yememeye çalışıyorum.
Hindistan acaip büyük bir ülke bir ucundan diper ucuna gitmek isterseniz uçakla 5 saat gibi bir sürede anca gidebiliyorsunuz. Büyüklüğünü tahmin edin..
2 gün önce Hindistan ın kapısı olarak adlandırılan
Hindu lar Ingilizler in kendilerini yıllarca somurgesi altında bırakmasına rağmen halen bir hayranlıkları var Ingilizlere karşı. Bu dediğim yerde Hindistan ın diger yerlerine oranla daha temiz ve daha düzenli bir yer. Ingilizlerin yapmış olduğu bir çok yapıyo burada görmek mümkün. En azından trafik biraz daha düzenli, kaldırım var, trafik ışıkları çalışıyor ve insanlar buna uyuyorlar. 🙂
Ingilizlerden miras kalan, trafiklerinin soldan akması, Cricket oynamaları vs. alışkanlıkları edinmişler. Ve halende devam ediyor bu alışkanlıkları.
Birkaç kare fotoğraf :