Hey gidi Karadeniz… (1)
Bu sözüğü o kadar çok duydum ki yıllardır. Gidip bir bakayım şu karadenize dedim. 🙂 Yıllarca Ege ve Akdeniz bölgelerini arşınlamış biri olarak artık ülkemin farklı bölgelerini gezme ihtiyacı ağır basmaya başladı. Artık gezmek demek, tatil demek deniz – kum – güneş üçlüsünden çıkaramam gerektiğine inanmaya başladığımında kanıtı olacaktı bu seyahat.
Sabah erkenden çıkılması planlanan gezi ilk saatlerden başlayarak sekteye uğradı ve 4 saatlik gecikme ile Fazer’ım, ben ve yol arkadaşım kendimizi karadeniz yollarına atmaya hazırdık.
Hazır ve nazır şekilde yola çıkmaya hazırız. Motosikletlerin son kontrolleri yapıldı, güzelce yükler sabitlendi. Artık teker dönme vakti geldi. Kavacıktan hareketle yola cıkıyoruz…..
Bugun ki rotamız şu şekilde ; (Istanbul – Bolu – Mengen – Safranbolu – Amasra )
Daha fazla oyalanmadan basıyoruz marşa ve TEM Otoyolunu kullanarak Bolu çıkışına kadar devam ediyoruz. Artık Tünel de açıldığı için Bolu ya kadar olan yolumuzu tamamen otoyoldan tamamlıyoruz. Ama ben bu durumdan şikayetçiyim. Oldum olası sevemedim otoyolları. Motorun ruhuna ters diye düşünüyorum. Viraj dönemedikten sonra 4 şeritli yolda düz gitmenin ne zevki olaiblir ki ? Bolu çıkışından ayrılıp Bolu Mengen’i de görerek geçmek niyetimiz. Türkiye’ce ünlü Bolu’lu Mengen ustaları belki gorürüz niyeti ile Mengen ufak bir anadolu ilçesi. Fazlaca geç kalmadan Safranbolu ‘ya varıp orada daha fazla vakit geçirmek istediğimizden doğruca yolumuza devam ediyoruz. Artik biraz yoldan sapmalıyız diye düşünürken harita üzerinde kısa ama dağ yolu olduğu belli bir rotayı takip ederek (Eskipazar) yolumuza devam ediyoruz.
(Devami icin TIKLA)